http://www.shafferfineart.com/Island-Romance.jpg
Artık cenneti de sensin, cehennemi de sensin içimdeki kıyısızlığın

kavuşmalarda umutsuzmuş bazen


ayrılmakta varmış senden, onu da yaşadım yaşayamam sanırken

aldatmakta varmış seni, aldattığımın kalbim olduğunu bile bile

kendi yalnızlığıyla geçinip giden oldum anlayacağın

uyuyup uyanan

giyinip soyunan...




bazı şeyler eskimiyor ne kadar istesende, ne kadar hissetmesende

içinde bir yer kalıyor daima, kanamalı bir yara gibi

derken bir yağmur gibi yağıyor anılar beklenmedik bi anda, sağnaklarına tutuluyorsun gözlerinin dudağında bi şarkı kırık dökük


ellerine vuruyor hayat, ellerinde tutamadığın aşka nifak sokar gibi

seni daha çok yaralıyor zaman umuduna inat...




itirafları susuyor yüreğinin faydasız inen bi akşamda

kabulsüz bir dua vakti oluyor geceler yastığında

ne yana dönsen sevdan başucunda

ne yana dönsen, sen senin karşında mahçup

onaramadığın yerlerinle yine kendinle baş başa kalıyorsun

ve öğreniyorsun yalnızlığı, her gün biraz daha fazla





uçurtmasız bir gökyüzünde gözlerin maviye çalıyor

susuyor sevda kendini

radyoda haberler, ne kadar yabancı artık bu şehir sana

vuruyor sevda kendini

gizlenemediği yüreği dar buluyor

bir yolculuk başlıyor sessizce içinde, tebessüm rengi

bir yolculuk başlıyor, dönüş yok geri...




belki de hiç yoktun öncesinde sen


belki bendim seni kendi adıma sevdiren

ayrı kıyılarda göz kırparken yıldızlar birbirlerine

belki de bendim onları senin gözlerine benzeten

acı bir gülümseyişle takındım mutluluğu üstüme belki

yüzümün bir yanı ile ağlayıp, diğeri ile umutlandım aşka ben

gizli bir evcilik oyununa kaptırdım kendimi

uslanmadım hala seni tek başıma sevmekten




makyajımı tazelediğim aynalarda özledim gözlerini


gönlümün sevgilisi gözlerini

aynalarda öptüm en kırmızı rujumla, bendeki suretini

asi bir sevdanın halkasını taktım parmağıma

asi bir sevdanın zincirini boynuma da ben taktım

sana gelen yollarda kaldım

sana yazdığım mektubu da ben yaktım

usanmadım hala seni satır satır sevmekten...




sarhoş olup bağrımda naralar ağıtlar yaktım


kırk gün, kırk gece süren düğünler gibi seni ağladım

duvarlarına yazdım şiirlerimi geçmediğin sokakların

sevinçle suladım çiçeklerimi sensizliğimin sabahlarında

hiç kaybetmedim umudumu kelebekler besledim yüreğimde

hasreti okşayarak,

uslanmadım hala seni yana yana sevmekten...






belki de hiç yoktun öncesinde sen

çiçeklenmesi yüreğimin sözlerinde değildi belki


sakladığım fotoğraflarda sen değilsin belki

yanlış tetikte beklemişim aşkım ben seni

yanlış sevmişsin ya da sen beni

şimdi gidiyorum ardımda kalanları bir bir yakarak

şimdi gidiyorum geldiğim yollardan yalınayak

karanlık sözler kaldı aklımda

istersen sen başla ağlamaya

pişman olacak hiçbir şey kalmadı bana...







Naşide Göktürk
sayac Kez Okundu
DertOrtagimblogspot.com

0 Yorum

Yorum Gönder

Yeni Düşenler

Abonelik:

E-Posta Adresini Gir: