S. Harry TRUMAN ABD’li devlet adamı (Missouri/Lamar 1884-Kansas City 19.72). Ortaöğrenimini tamamladıktan sonra bir süre bankacı olarak çalıştı. Da-vha sonra Independence yakınlarındaki ai-fe”Çiftlığini işletmeye başladı. ABD’nın Birinci Dünya Savaşı’na katılmasının hemen ardından orduya yazıldı ve topçu olarak Batı cephesinde gösterdiği yararlıklardan ötürü yüzbaşılığa yükseldi. Savaş sona erdikten sonra siyasetle ilgilenmeye başlayarak 1922′de yerel mahkeme üyeliğine seçildi. 1924′te bu görevden ayrılarak 1924-1926 arasında Kansas City Hukuk Okulu’nda gece derslerini izledi. 1926′da yeniden üyeliğine seçildiği yüksek mahkemenin başkanlığına getirildi. 1935′te Demokrat Parti adayı olarak katıldığı seçimleri kazandı ve senatör oldu. Bu dönemde Başkan Roosevelt’ce uygulamaya konup, New Deal olarak adlandırılan iktisadi programı desteklemenin yanı sıra, senato içindeki bir çok komisyonda da görev almasıyla dikkatleri çekti. Haziran 1944′te Roosevelt’ce başkan yardımcılığı görevine getirildi. Bu görevi 82 gün sürdü. 12 Nisan 1945′te Başbakan F. D. Ro-osevelt’in ölümü üzerine ABD’nin otuz üçüncü başkanı oldu. Devlet başkanlığı görevine başladıktan hemen sonra yaptığı konuşma da ABD’nin iç ve dış siyâsetinin değişmeyeceğini, Roosevelî döneminde uygulanmakta olan siyasetin süreceğini belirtti. 1945 Ha-ziran’ında Birleşmiş Milletler’in kuruluşunun gerçekleştirildiği San Francisco Kon-ferahsı’na başkanlık etti. Temmuz 1945′te Almanya’nın teslim olmasından sonra ortaya çıkan sorunları çözümlemek amacıyla toplanan Potsdam Konfransı’na katıldı. 2 Ağustos’ta ABD adına barış antlaşmasını imzaladı. Japonya’nın teslim olmasını sağlama gerekçesiyle onun emri üzerine Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalan yüzbinlerce insanın ölümüne ve sakat kalması pahasına Japonya’yla sürmekte olan savaşı sona erdirdi. İkinci Dünya Savaşı sona erdiğinde Sovyetler Birliği’nin Avrupa’daki etkinliği müttefikler arasındaki işbirliğini sona erdirirken, dünyada da uzun yıllar sürecek bir soğuk savaş dönemi egemen oluyor, savaşın etkisiyle değişen güçler dengesi Batı Avrupa’nın dünya siyasetinde o güne kadar sahip olduğu önemi azaltırken, ABD belirleyici bir önem kazanıyordu. Öte yandan savaş sonrasında sömürgelerini tasfiye etmek zorunda kalan İngiltere kendisinden doğacak boşluğun ABD’-ce doldurulmasını istemektedi. Bu bağlamda Şubat 1947′ de ABD’ye gönderilen bir muhturayla ingiltere, içinde bulunduğu iksitadi durumdan ötürü Türkiye ve Yunanistan’a yapmakta olduğu yardımı keseceğini bildirdi. Bu açıklama dönemin başkanına SSCB’yi çevreleme siyasetini uygulamaya koyma olanağı verdi. Böylece Truman 12 Mart 1947′de ABD Kongresi’nde yaptığı ve daha sonraları Truman Doktrini olarak adlandırılacak konuşmasında SSCB’nin Avrupa’daki etkinliğinin artması ve Türkiye ile Yunanistan’ın stratejik önemlerinden ötürü SSCB teh-ditine karşı korunmaları gerektiğini vurgulayarak adı geçen ülkelere 400 milyon dolarlık yardım yapılmasını istedi. Bu istek Kongre’ce kabul edilerek yasallaştı. Böylece sözü edilen yasayla 400 milyon dolarlık (on başkanın kullanımına açılırken, yardım programı Yunanistan’la Haziran, Türkiye’yle de Temmuz aylarında imzalanan anlaşmalarla uygulamaya kondu. Truman Doktrini’nindan sonra Avrupa ülkelerinin savaşta uğradıkları yıkımların giderilmesi amacıyla bu görüşler doğrultusunda hazırlanan yeni plana da dönemin dışişleri bakanı Marhall’ın adı verildi. Marshall Planı 1948′de uygulamaya kondu.1948′deki başkanlık seçimlerini kazanarak yeniden devlet başkanlığı görevini üstlenen Truman, i 949 Ocak’ında New De-al’in devamı niteliğini taşıyan Haklı Düzen (Fair Deal) adını verndiği 21. maddelik programı Kongre’ye sundu. ABD’nin iktisadi ve toplumsal sorunlarına çözüm getirmeyi amaçlayan bu programın ancak bir kısmı yasallaşabildi. Onun ikinci başkanlık dönemi aynı zamanda ABD’de anti-komünizmin şiddetlendiği bir dönemdir. Soğuk savaş yıllarında SSCB’yi çevreleme dış siyasetine koşut olarak onun ülkedeki solculara karşı giriştiği yoğun baskılar bu dönemde kendisinin bile denetleyemeyeeği bir duruma geldi. 1950′deMcCarran İç Güvenlik Yasası vetosuna karşın senatodan geçerek yasallaşırken, o güne kadar yasal bir ku-. ruluş niteliği taşıyan Komünist Parti bu yasayla kapatıldı. Senatör Mc Charty’nin başkanlığını yürüttüğü bir komisyonun hazırladığı listeyle aralarında 205 Dışişleri bakanlığı görevlisinin de bulunduğu birçok anatçı ve bilim adamı hakında komünist oldukları gerekçesiyle soruşturma açılmasıyla da solculara yönelik bu saldırılar doruğa ulaştı. Öte yandan 1949′da Çin’de devrimin gerçekleşmesi ve SSCB’nin ilk atom bombasını patlatması, silahlanma yarışını tehlikeli boyutlara ulaştırırken ABD’nin NATO’nun kuruluşunda başı çekmesine yol açtı. Onun 1950′de Kore Savaşı’nın başlaması üzerine, Mc Arthur komutasındaki birlikleri Güney Kore’ye yardım amacıyla gön-deesi Mc Arthur’un görevden alınmasına yol açacak şiddetli tepkilere neden oldu. Bu tepkiler karşısında 1952′deki başkanlık seçimlerine katılmayacağını açıkladı. 1952′de Avusturya ve Yeni Zelanda’yla ANZUS Paktı’nı imzalayan Truman,’ 1953′te başkanlık görevini Eisenhovven’e devrederek siyasal yaşamdan çekildi. Bundan sonraki yaşamını Independen-ce’deki çiftliğinde siyasetten uzak kalarak ve anılarını kaleme alarak geçirdi. Başlıca eserleri: Memoirs (Anılar) 2 cilt 1955-1956, Public Papers of the Presi-dents: HarryS. Truman 1945-1953 (Devlet Başkanının Yazıları: Harry S. Truman 1945-1953) 8 cilt, 1961-1966.

SUİKAST

28 Ekim 1950 Günü Poto Riko'da Jayuya Ayaklanması' adı altında başarısız bir isyan çıktı. Bunun sonucunda Porto Riko'nun milliyetçi lideri Blanca Canales'in görevinden alındı İsyanda Torresola ve kız yaralanan kız kardeşi Elio tutuklandı. Daha Sonra Torresola Ve Collazo Porto Riko'nun bağımsızlığını istemek ve Dünyaya seslerini duyurmak adına ABD Başkanı Truman'ı öldürmeye karar verdiler.

31 Ekim 1950 de Collazo ve Torresola birlikte Washington DC ye geldiler. ve Harris otlei'ne yerleştiler. 1 Kasım 1950, Collazo ve Torresola, Ellerinde silahlar ile Beyaz Saraya geldiler.ve saldırıyı düzenlediler Ogün Beyaz Saray Restore diliyor du.  Başkan truman Blair House daydı Ve Corrazola ve Torresola oraya gimeye çalıştırlar. Çıkan çatışmada özel polis memuru Leslie Coffelt, hayatını kaybetti. Çok sayıda yaralının olduğu bu suikast girişimde Torresola Polisler tarafından öldürüldü. Corrazola ise göğsünden aldığı kurşun ile ağır yaralı olarak ele geçirildi. ve tutuklandı. Daha sonra Corrazola ölüm cezasına çarptırıldı fatak cezası ömr boyu hapise çevirildi. Hapishanede Neden suikast girişiminde bulundun sorusuna Trumana karşı düşmanlığım yoktu o sadece sistemin bir parçasıydı ve ben de sistme saldırdım dedi






Kaynak: Botav  ve  Wikipedia