ROLÜM NE SENİN İÇİN?

Gönderen Dert Ortağı 19 Mayıs 2010
ROLÜM NE SENİN İÇİN?


Duvarlar üstüne üstüne geldi o gece adamın ve koynundaki kadının gözlerinde ihanetin ışıkları vardı arzunun yerine, delice bir sevişmenin sonunda böylesi bir fırtınaya tutulacağını aklının ucundan bile geçirmemişti. Kadın sancılar içinde kıvranan ruhunun karanlıklarında saklanan ne varsa, başını adamın göğsüne koyduğu o an çıkardı gün yüzüne ve susmadan konuşmaya başladı.

-“Önce sana söylemeyecektim. Senden önce biri vardı hayatımda, her şeyi paylaştığım biri. Adı Mustafa, bugün internetteyken gördüm onu. Her şeyi kendimi adayarak paylaştığım, yaşadığım ruhumu sunduğum biriydi. Onu delice sevdim. Seni şu an hissedemezken, onu hala hissediyorum. Canım çok acıyor. Unutmadım, unutmayacağım ve korkarım hep hissedeceğim. Seni hissetmek konusunda karar verebilmiş değilim. Kendimi Alyazmalım filmindeki Asya gibi çaresiz hissediyorum. Daha fazla taşıyamadım bu yükü ve sana anlatmak istedim. Ruhum fırtınalarda, bugün onu görünce her şey yeniden canlandı birden, bana yanlış yapmasaydı belki kızımızı büyütüyor olacaktık, sen boş bir anıma denk geldin. O ise onu delice severken, gitti en yakın arkadaşıma evlenme teklifi etti ve şimdi de hatasını anladı ki, bana geri dönmek istediğini, her şeye yeniden başlamak istediğini ve beni unutmadığını,çok sevdiğini söylüyor, onu affetmemi istiyor. Ama ya sen, beni delice seviyorsun, anlıyorum seni bende Mustafa’yı delice sevdim, Bekir’i de öyle sevmiştim. O da yurt dışına gidince unutmuştu beni, o zamanda sen vardın ve o zamanda seni hissedemiyordum, oysa sen beni delice yaşıyordun yüreğinde en saf, en temiz halinle…”

Adam bunları dinlerken; gökyüzü üstüne geldi, yıldızlar üstüne düştü, ateşler bastı, göğsü daraldı, gözleri karardı, yaş durdu gözlerine, yanaklarından süzüldü. Ne diyeceğini, bunları yaşamak için ne yaptığını düşünüyor, ağlama hissi hıçkırıklara dönüşüyordu, delice seviyor onu kaybetmek istemiyordu. Ağlayarak, boğazına düğümlenen kelimelere bir kifayet elbisesi giydirerek sordu.

-“Peki aşkım, senin filminde rolüm ne benim?”
-“Sen mi? Ahmet Mekin’sin.”
-“ Demek Kadir İnanır Mustafa ha! Vay be, bunları yaşıyorum ve hala dayanıyorum. Şu an bin kere ölmeyi yaşattın bana ya aşkım, artık ben kolay kolay ölmem. Seni çok seviyorum.”
-“Bu itirafa rağmen mi?”
-“her şeye rağmen seni çok seviyorum. Ama ben senin içinde, senin filminde hiçbir zaman Kadir İnanır olmayacağım ya da Asya bana ait hiçbir zaman olmayacak. Bunu gösterdin bana, hayatın gerçeklerinin acısını yeniden öğrettin. Seninle evlenmek, kızımı seninle büyütmek, seni göğsümde uyuturken, diğer göğsümde kızımı uyutmak ve gözlerinin içine bakarken yaşlanmak, ellerin ellerimdeyken son nefesini vermek hayalini kurarken, gerçeklerin hayalden öte olduğunu gösterdin bana, hayatın acı ve iki ucu zehire bulanmış hançeriyle vurulmayı yaşattın gerçekler de var dercesine… Mustafa ha, aslında benim filmim Mustafa hakkında her şey… İzledin mi o filmi, o filmdeki adamım ben, eli kolu bağlı olan taksi şoförde Mustafa. Peki, hislerin ne alemde, hissedemiyorsun değil mi hala beni, sana seni seviyorum’larım ondan cevapsız kaldı değil mi? Çünkü sen beni hiç bir zaman sevmedin. Ama sana şunu söyleyeyim, bana seni seviyorum deme ihtimalin son nefesimi vermeden önceki son salisede bile olsa, seni bekleyeceğim. Hislerini, bana beni sevdiğini haykırmanı bekleyeceğim ve o son salisede söylesen bile bu bana mahşerde de yetecek aşkım. Benim olmama ihtimalinde var, belki Mustafa’ya dönersin, ama o son salisede bile olsa seni bir ömür bekleyeceğim aşkım. Seni çok seviyorum. Ama yüreğim kanıyor bin bir yerinden, muhralarım yeşerdi, kanlar sızıyor, şimdi korkularım yolumu kesti ama ben senden gelen, içinde senin olduğun her şeyi seviyorum.”

-“Sana bir şey söyleyeceğim”
-“Söyle aşkım, yani üzülür falan diye düşünme, bugünden sonra ölmem ben,üzülmem, dayanırım,senden gelsin ne gelecekse…”
-“ Seni seviyorum”
-“ Bana mı dedin. Bu iki kelime için bir üç sene bekledim ama bundan sonrası için bir ömür bekleyeceğim. Bu bir ömre bedel aşkım, bu dünya için yeter, bir de ölürken söyle, en azından mahşerime de yetsin. Peki ya o eski sevgililerin, çıksa bir gün karşına ve sana seni sevdiklerini söyleseler ne yapardın?”
-“Onları eve getirirdim ve seninle tanıştırırdım”
-“ Seni binlerce kez öldürmeye devam ederdim diyorsun yani”
-“Nasıl anlamadım?”
-“Demek benimle tanıştırırdın ha. Beni gösterip intikam mı alırdın geçmişten aşkım.”
-“ Onlara sevdiğim adamı tanıtırdım, hayatımda sevdiğim bir insan olduğunu, onların artık yeri olmadığını gösterirdim.”
-“…………….”
-“ Peki msn adresinden neden silmedin madem Mustafayı, şimdi sildin mi peki, silerek hayatında seni delice seven birinin olduğunu gösterdin mi?”
-“ Hayır, silmedim.”
-“………..”

Acı bir sessizliğe, buruk bir sevince büründü adam ve canından çok sevdiği kadına “Peki aşkım” deyip sustu, gözyaşlarını yüreğine akıtırken, sarıldı eşim dediği kadına, titriyordu, yaralıydı, kanıyordu bir gece yarısı, acılar içinde kıvranırken bile aynadan bakıp kendine ve sevdiği kadına gülümsemeye çalışıyordu acılarına….



BAKİ EVKARALI
sayac Kez Okundu
DertOrtagimblogspot.com

0 Yorum

Yorum Gönder

Yeni Düşenler

Abonelik:

E-Posta Adresini Gir: