Meşhur Suikastler - 26 JOHN F. KENNEDY

Gönderen Dert Ortağı 25 Temmuz 2010
http://img220.imageshack.us/img220/2391/15johnfkennedy.jpg
Gençliği ve Eğitimi

Joseph Patrick ve Rose Fitzgerald Kennedy'nin dokuz çocuğundan ikincisiydi. Çocuklar arasında yoğun bir fiziksel ve düşünsel rekabetin bulunduğu bir aile ortamında, Katolik Kilisesi'nin dinsel öğretileriyle yetişti. 1940'ta Harvard Üniversitesi'ni bitirdi. İngiltere'nin savaşa hazırlıksız yakalanmasının nedenlerini ele aldığı bitirme tezi, sonradan Why England Slept (1940; İngiltere Neden Uyudu) adıyla yayımlandı ve büyük ilgi gördü.

1938'de altı ay süreyle Londra büyükelçisi olan babasının sekreterliğini yapan Kennedy 1941 sonbaharında ABD Deniz Kuvvetleri'ne katıldı. İki yıl sonra Büyük Okyanus'un güneyine gönderildi ve bir savaş gemisinin komutanlığına getirildi. Komutasındaki geminin bir Japon destroyeri tarafından batırılması sırasında ağır biçimde yaralandıysa da, mürettebatını kurtarmayı başardı ve gösterdiği kahramanlıktan dolayı madalya aldı; 1945'te ordudan terhis oldu. Bu arada babasının siyasete atılmak üzere yetiştirdiği ağabeyi Joe savaşta ölmüş ve ailenin bu konudaki beklentilerini gerçekleştirme görevi de John'a düşmüştü. John, akademik alanda çalışmayı ya da bir gazeteci olarak yükselmeyi planlamış olmasına karşın, bu durum karşısında siyasete atılmaya karar verdi.
Siyasi kariyeri
Kongre üyeliği ve senatörlüğü

1946'da Massachusetts eyaleti 11. seçim bölgesinden Demokrat Parti'nin adayı olarak katıldığı seçimlerde, Cumhuriyetçi rakibini ağır bir yenilgiye uğrataran henüz 29 yaşındayken Kongre üyeliğine seçildi. 1948 ve 1950 seçimlerini de kazanarak Temsilciler Meclisi'nde üç dönem (1947-53) görev yaptı. Bu görevi sırasında çalışma koşullarının iyileştirilmesini, ücretlerin yükseltilmesini, kiraların ve fiyatların düşük tutulmasını, sosyal konut yapımının ve yaşlılara yönelik sosyal güvenlik hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını savundu.

Dış politikada Soğuk Savaş'ı ilk destekleyenlerden biri oldu. Truman Doktrini'ni ve Marshall Planı'nı desteklemekle birlikte Truman yönetiminin Asya'da izlediği politikayı sert biçimde eleştirdi ve Dışişleri Bakanlığı'nı Çan Kay-şek'i Mao Zedong'la işbirliğine zorlamakla suçladı.

1952'de Henry Cabot Lodge'a rakip olarak Senato seçimlerine katıldı. Annesiyle, kız kardeşleri Eunice, Patricia ve Jean'in eyaletin her yanında Kennedy çayları düzenleyerek destekledikleri seçim kampanyasına binlerce gönüllü katkıda bulundu. Kampanyayı 27 yaşındaki kardeşi Robert Kennedy yönetti. Kennedy aynı yılın sonbaharında Lodge'u 70 binlik bir oy farkıyla yenilgiye uğratarak Massachusetts eyaletinden senatör seçildi. 12 Eylül 1953'te Jacqueline Lee Bouvier (Jackie Kennedy, sonradan Jackie Onassis) ile evlendi.

Senatörlüğü sırasında bürosunun her zaman halka açık bulundurulmasını emrederek ulusal güvenliği ilgilendiren konular dışında seçmenlerinin isteklerine büyük bir duyarlılık göstermekle ün kazandı. 1954'te Başkan Eisenhower'ın karşılıklı ticaret antlaşmaları konusunda yetkilerinin genişletilmesini onaylayan tek New England senatörü oldu. Yirmi yılı aşkın bir süredir hiçbir Massachusetts senatörü ya da Kongre üyesinin bu yönde oy kullanmamasına karşın St. Lawrence Suyolu'nun açılışını etkin biçimde destekledi. Bununla birlikte 1950'lerin başında kamu görevlilerine yönelik antikomünist bir karalama kampanyası yürüten Wisconsin senatörü Joseph R. McCarthy'ye karşı, liberal Demokratların kendisinden beklediği duyarlılığı göstermedi. McCarthy'yi Hyannis Port'taki (Massachusetts) evinde konuk eden babası gibi açıkça desteklememekle birlikte, yaptığı bir konuşmada Massachusetts'teki seçmenlerinin yarısının McCarthy'yi bir kahraman gibi gördüğünü belirtti. 1954'te Senato'da McCarthy'nin mahkum edilmesi için yapılacak olan oylamada olumlu oy kullanması bekleniyordu. Bu konuda gerekçelerini anlattığı bir konuşma da hazırlamış olmasına karşın, belindeki bir rahatsızlık nedeniyle ameliyat olduğundan oylama günü Senato'da hazır bulunamadı. Ameliyat sonrasındaki altı ayı babasının Palm Beach'teki (Florida) evinde yatarak geçirmek zorunda kaldı ve bu dönemde Profiles in Courage (1956; Cesaret ve Fazilet Mücadelesi) adlı kitabını yazdı. ABD'nin sekiz büyük siyasi önderinin siyasi inançları uğruna, baskılara nasıl karşı koyduklarını anlattığı bu yapıtıyla 1957'de Pulitzer Ödülü'nü kazandı.

Senato'daki görevine döndükten sonra devlet başkanını ve başkan yardımcısını seçmekle görevli kurulun kaldırılmasını öngören yasa tasarısına karşı çıktı. Ayrıca, çalışma koşullarının düzeltilmesi için çaba gösterdi ve yurttaşlık haklarına ilişkin yasaları destekledi. 1950'lerin sonunda Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin bir üyesi olarak Asya ve Afrika'da bağımsızlığını yeni kazanan ülkelere dış yardım yapılmasını savundu. Fransa'ya Cezayir'in bağımsızlığını tanıması için çağrıda bulunarak ABD yönetimini şaşırttı. Bu yıllarda siyasi görüşleri gittikçe sola kaydı ve Demokrat Parti içindeki konumu güçlendi.
Başkan adaylığı
John F. Kennedy Inauguration Speech.ogv
Video filmini oynat
John F. Kennedy'nin başanlık yemin töreni (20 Ocak 1961).

Adlai E. Stevenson'ın Demokrat Parti'den başkan adayı olduğu 1956 seçimlerinde başkan yardımcısı adaylığına seçilmenin eşiğine gelmişken, 40 milyon kişinin izlediği bir televizyon konuşmasıyla adaylıktan çekildiğini açıklayarak, bir anda ülkenin en ünlü siyaset adamlarından biri durumuna geldi. Böylece 1960 adaylık kampanyasını da başlatmış oldu. Katolik bir adayın başkan seçilemeyeceği yolundaki yaygın inanç yüzünden başarmak için büyük bir çabanın gerekeceğini biliyordu. Büyük bir oy farkıyla kazandığı 1958 Senato seçimleri Massachusetts eyaletinde ne ölçüde desteklendiğini gösteren bir deneme oldu.

Senato seçimlerini Kennedy'nin adının ülke çapında duyurulması için başlatılan yoğun bir kampanya izledi. Çok geçmeden makaleleri çeşitli dergilerde yayımlanmaya, karısının ve kendisinin fotoğrafları dergi kapaklarında yer almaya başladı.

Kennedy Ocak 1960'ta başkanlık seçimlerine katılacağını resmen açıkladı. En önemli rakipleri Minnesota senatörü Hubert H. Humphrey ile Texas senatörü Lyndon B. Johnson'dı. Kennedy, Humphrey'i saf dışı bıraktıktan sonra Protestanların ağırlıkta olduğu Batı Virginia ön seçimlerini kazanarak Katoliklerle ilgili dinsel tabuyu yıktı. Ön seçimleri kazandıktan sonra Johnson'ı başkan yardımcısı adaylığına seçerek Demokratlar arasındaki konumunu daha da güçlendirdi. Adaylığının kesinleşmesi üzerine Temmuz 1960'ta yaptığı konuşmada Amerikan halkını bilinmeyen fırsat ve tehlikelerin heyecan verici yeni sınırlarını geçmeye ve özveride bulunmaya çağırdı. 'Yeni Sınır' deyimi daha sonra bütün program metinlerinde yer aldı.

Eisenhower dönemini savunan Nixon'a karşı kampanyayı ülkeyi yeniden harekete geçirelim sloganıyla sürdürmüş, işsizliği, yavaş yürüyen ekonomiyi, füze açığını ve Küba'daki sosyalist yönetimi şiddetle eleştirmişti. Kampanyanın önemli bir özelliği de iki adayın televizyonda yayınlanan tartışmaları oldu. Kennedy'nin kararlı, dengeli ve politik konularda sağduyu sahibi bir devlet adamı izlenimi bıraktığı dört tartışma programı, seçim sonuçları üzerinde belirleyici rol oynadı. 8 Kasım 1960'ta yapılan başkanlık seçiminde, Kennedy Cumhuriyetçilerin adayı olan (sonradan kendisi de başkan seçilen) Başkan Yardımcısı Richard M. Nixon'ı yalnızca 113,000 oyluk bir farkla geçerek başkan oldu. 43 yaşında ABD tarihinin en genç başkanı oldu.


SUİKASTİ

ABD'nin otuz beşinci başkanı John Fitzgerald Kennedy, 22 Kasım 1963 cuma günü saat 12.30'da Dallas'da öldürüdü

Kennedy, 1964 seçimlerindeki rakibinin Arizona'nın Cumhuriyetçi senatörü Barry Goldwater olacağına ve onu ezici bir yenilgiye uğratırsa istediği reform yasalarını Kongre'den geçirecek gücü elde edeceğine inanıyordu. Bu planını gerçekleştirmesini engelleyecek en önemli sorun, yardımcısı Johnson'ın eyaleti Texas'ta her ikisi de Demokrat olan Vali John B. Conally ile Senatör Ralph Yarborough arasında süren çekişmeydi. Kennedy seçmenlere karşı bir birlik görünümü yaratmak amacıyla iki siyasetçiyi yanına alarak eyalette bir gezi düzenlemeyi kararlaştırdı.

22 Kasım 1963 cuma günü, yerel saat ile 12.30'da eşiyle birlikte açık bir araba içinde Dallas'ta bir konvoyun arasında ilerlerken ateş açıldı. Ensesinden ve başından iki kurşun alan Kennedy, Parkland Hastanesi'ne götürülürken yolda öldü. Vali Connally ağır yaralanmasına karşın kurtarıldı. Başkan Yardımcısı Johnson aynı gün yemin ederek başkanlığı üstlendi.

Aynı gün, cinayetin sorumlusu olarak yakalanan 24 yaşındaki Dallaslı Lee Harvey Oswald iki gün sonra bir gece kulübünün sahibi olan Jack Ruby tarafından Dallas polis müdürlüğünün önünde öldürüldü.

Söz konusu suikast Zapruder adlı bir kişi tarafından 8 mm'lik Bell&Howell kamerası ile görüntüledi, tüm soruşturmaların ana inceleme dayanağı bu görüntüler oldu milyoner oldu bu sayede. Aynı gün içinde Lee Harvey Oswald suikast suçundan tutuklandı, fakat iki gün sonra Oswald'ın kendisi de Jack Ruby isimli bir kişi tarafından Dallas polis karakolunun bodrum katında vurularak öldürüldü. Suikastta İtalyan yapımı olan Manlicher Carcano dürbünlü tüfeğin kullanıldığı açıklandı. Kennedy üstü açık araba ile halkı selamlar iken ilk kurşun ensesinin altından girip kravat düğümünden çıkmış ikince mermi Dallas Valisi Connaly i sırtından ağır yaralamış üçüncü ve ölümcül darbe Kennedy nin kafasının üst bölümünü parçalamıştır. O şekilde araç doğrudan hastaneye yönlenmiş ancak Kennedy tüm çabalara karşın kurtarılamamıştır. İlk atış ile son atış arasında yaklaşık 5,6 saniye bulunmaktadır. Ancak olayı araştıran FBI ajanlarının hiçbirisi nişan almaksızın bile benzer şekilde ateş etme başarısını gösterememiştir. Kullanılan silahın en son olarak 1945 yılında üretilmiş olan ve mermilerin tek tek hazneye sürüldüğü kollu mekanizma ile çalışan bir silahtır. Üç merminin ayrı ayrı sürülmesi ve nişan alınması bu kadar sürede başarılamamıştır (suikast sırasında 5 atış olduğuda iddia edilir fakat bunların yankıdan kaynaklandığı varsayılmıştır).
John F. Kennedy, 1961.

ABD'nin o zamanki başkan yardımcısı olan Lyndon B. Johnson, yemin ederek Kennedy'nin yerine 36. başkan olarak göreve başladı. Kennedy'ye yapılan bu suikastin arkasında İsrail olduğu iddiaları vardır. Bunun nedeni ise Kennedy'nin İsrail'in nükleer programına karşı çıkmasıdır. Mordehay Vanunu isimli İsrailli bir nükleer tesis işçisi, yaptığı açıklamada "Amerikalı denetçiler tesislere geldiğinde silahlar özel yapım duvarlara saklandı" demiştir. Bu açıklama üzerine büyük tehditler alan Vanunu bir daha bu konu hakkında açıklama yapmamıştır. Bununla birlikte Kennedy suikasti sorumlusunun bir İsrail milliyetçisi tarafından öldürülmesi bu işin arkasında Mossad'ın olabileceği şüphelerini artırmaktadır. Çünkü Kennedy'nin İsrail'in nükleer programını eleştirmesi ve ona destek çıkmaması bu suikastin başlangıç noktası olabilir. Doğaldır ki bütün bunlar kanıtlanamamış varsayımlardan ibarettir.

Bir diğer iddia ise bölge savcısı Jim Garrison'ın ortaya attığı Pentagon,FBI,CIA ve Gizli Operasyonlar birimlerinin ortak bir suikast planladığıdır. Jim Garrison suikast ile birlikte başkan yardımcısının göreve atanması sebebi ile hükümete gizli bir darbe yapıldığını iddia etmiştir. Suikastde 3 nişancının olduğu iddia etmiş ve Clay Shaw adlı işadamının suikastde parmağı olduğu gerekçesiyle sanık olarak göstermiştir. Fakat gerek delillerin kaybolması, gerek olay gününde görgü tanıklarının çoğunun ifadelerinin kayıt altına alınmaması ve ulusal arşivdeki delillerin ulusal güvenlik sebebi ile gösterilmemesi yüzünden Clay Shaw suçsuz bulunmuştur.

1963'te Gizli Operasyonlar Şefi olan Richard Helms, Clay Shaw'un CIA için çalıştığını 1979'da kabul etmiştir. Meclisin Suikast Araştırmaları Komitesinin dosyaları, 2029 yılına kadar mühür altında olucaktır.

Bu güne kadar söz konusu cinayet aydınlatılamadı. Cinayetlerle uzaktan yakından ilgisi veya bilgisi olan tüm kişiler birer birer delil bırakılmadan ortadan kaldırıldı. Abraham Lincoln' den sonra John F. Kennedy' nin de suikastı ABD halkında derin izler bıraktı.

Vurulma Anı




Kennedy’yi ölüme götüren mektup


Kennedy’nin Öldürülme Sebebi Bu Mektubu Olabilir!
İsrail’in, nükleer çalışmalarından dolayı İran’a saldıracağı haberleri üzerine, İsrail’in nükleer çalışmalarının tarihi üzerine bir araştırma yapmaya başlayan Dünya Gündemi Haber Merkezi, -belkide dünya kamuoyunca hiç bilinmeyen- bir belgeye ulaştı. Bu belge, ABD Başkanı John Fitzgerald Kennedy tarafından, öldürülmesinden yaklaşık 5 ay önce dönemin İsrail Başbakanı Levi Eshkol’a yazılmış 3 sayfalık bir mektup… Her sayfasının üstünde ve altında “secret-gizli” ibaresi olan mektup, o dönemin ABD Tel Aviv Büyükelçisi Walworth Barbour tarafından “Başkan Kennedy’den size ulaştırmam istenen mektup zarfın içindedir” ön yazısıyla İsrail Başbakanı Levi Eshkol’a sunulmuş. Mektup üzerinde tarih yok ancak sunum yazısında 5 Temmuz 1963 tarihi görülüyor. Mektubun neredeyse her bir cümlesi, diplomatik bir tehdit içeriyor. Örneğin Başkan Kennedy, Levi Eşkol’ü, İsrail’in nükleer çalışmalarına dair güvenilir bilgi elde edememeleri durumunda “Amerika’nın İsrail’e olan taahhütleri ve İsrail’i desteklemesi ciddi şekilde tehlikeye girebilir” diye uyarıyor.

Kennedy’nin mektubunun tam metni:

Sevgili ve Sayın Başbakan:

İsrail Başbakanı olarak yüklenmiş olduğunuz sorumluluklardan dolayı sizi tekrar tekrar tebrik etmekten şahsım adına büyük bir mutluluk duyuyorum. Yeni görevlerinizde dostluğumuz ve en iyi dileklerimiz sizinle birliktedir. Bu görevlerinizden biri nedeniyledir ki, şu an size böyle bir mektup yazıyorum. İsrail’in Dimona’daki nükleer tesisine Amerikan ziyaretlerine ilişkin Başbakan Ben-Gurion ile yaptığım fikir alışverişinden eminim haberdarsınızdır. Başbakan bana daha yeni, 27 Mayıs’ta (bir mektup) yazmıştı. Onun sözleri, çözümü benim hükümetim kadar sizin hükümetiniz için de kolay olmayan bir problem konusunda taşıdığı derin hassasiyeti yansıtıyordu. Önceki Başbakan’ın Dimona’nın sadece barışçıl amaçlara hasredileceğine dair yaptığı güçlü vurguyu ve Dimona’ya düzenli denetimler hususunda İsrail’in izin vermedeki gönüllülüğünü memnuniyetle karşılamıştık. Görevinizi üstlenir üstlenmez sizin sırtınızdaki yükü ağırlaştırmaktan dolayı rahatsızlık duyduğumu dile getirmek isterim, fakat kendimi, bu ziyaretlerin programlanmasını ve içerigine dair Sayın Ben-Gurion’un 27 Mayıs tarihli mektubundan hasıl olan ilave durumları bir an evvel sizinle ele almak zorunda hissettim.

Eminim, uluslararası şartlar gereği bu denetimlerin kısa aralıklarla yapılması ve böylece Dimona projesi üzerindeki tüm kuşkuların ortadan kaldırılması konusundaki görüşlerimize siz de katılacaksınız. Sayın Ben-Gurion ‘a da yazdığım gibi, İsrail’in nükleer sahadaki araştırmalarına dair, hayati önem taşıyan bu konuda doğru ve eksiksiz bilgi elde edemezsek bu durumda hükümetimin Israil’e olan taahhüdü ve Israil’i desteklemesi ciddi şekilde tehlikeye girebilir.

Bu sebeple bilim adamlarımızdan, denetimler için sizce ve bizce önerilen alternatif zaman çizelgelerini gözden geçirmelerini istedim. İsrail’in amaçları, makul kuşkuların ötesinde bir şeffaflığa sahip olmak durumunda ise, inanıyorum ki en iyi zaman çizelgesi bu yaz başı bir ziyaret, bir diğeri 1964 haziranında ve sonrakiler altı aylık aralar ile gerçekleşmek üzere programlanan bir zaman çizelgesi, ortak amacımıza en iyi hizmet edecek olan program olacaktır. Bu takvimin sizin için, Sayın Ben-Gurion’un 27 Mayıs tarihli mektubunda sunduğu programın ayarlanmasından daha fazla bir zorluğa sebep olmayacağından eminim. (Amerikalı) Bilim adamlarımızın Dimona (nükleer) tesislerinin tüm alanlarını ve örneğin yakıt üretim birimleri ya da plütonyum ayrıştırma ünitesi gibi bu komleksle ilgili her hangi bir bölümü incelemeleri ve tam bir inceleme için yeterli zaman verilmesi zorunludur. Ve anladığım kadarıyla, Sayın Ben-Gurion’un mektubu da bu görüşle aynı çizgidedir.

Bu konunun, Israil’in gelecekteki menfaatleri ve ABD için olduğu kadar uluslararası bakımdan da hayati önem taşıdığını takdir ettiğinizi bilerek, üzerinde titizlikle durduğumuz bu ricamızı gönül rızasıyla dikkate alacağınızdan eminim. Içtenlikle…

– JOHN F. KENNEDY

Yapılan Otopsiden Sonra ki görüntüleri




Kaynaklar:
Wikipedia
Wikipedia 2
Anafikir.com
Celebritymorgue.com
sayac Kez Okundu
DertOrtagimblogspot.com

0 Yorum

Yorum Gönder

Yeni Düşenler

Abonelik:

E-Posta Adresini Gir: