Bir şarkı vardı Volkan Konak’ın “Mimoza Çiçeğimsin” adlı orada şöyle diyor ya hani:
“Çekilmez bir adam oldum çekilmez..
Uykusuz aksi nalet
Yine her seferki gibi haksızım
Sebep yok
Biliyorum
Olması da imkansız
Bu yaptığım iş ayıp rezalet
Fakat elimde değil gülüm
Elimde değil sevgilim
Seni kıskanıyorum
Beni affet
Beni affet sevgilim
Beni affet…”
Bu aralar hep böyleyim ama az önceki şarkıda söylediğim gibi elimde değil seni kıskanıyorum. Seni öyle çok seviyor ve öyle çok kıskanıyorum ki bazen paranoyalarım için kendimden bile nefret ediyorum. Her şey senin için olmalı her şey ama her şey seni anlatmalı senin isminle başlamalı gün senin isminle devam etmeli. Ben Senin isminle nefes almalıyım senin isminle uyumalı. Bir yanım acıdığında senin ismini anınca geçmeli acım senin ismine anınca baş ağrım dinmeli Komacana bir tebessüm oluşmalı yüzümde. Senin isminle başlayan her cümlede hayatı daha çok sevmeliyim. Adın adımdan, adım adında sonra anılmalı mutlaka. Bazen güneşle konuşurum biliyor musun ya doğ ya doğsun kadınım güneş gibi yüzüme. Biliyorsun ben böyle biri değildim evet belki duygusaldım belki romantik biriydim daha önceleri de ama hiçbir zaman kendimden ödün vermemiştim. Ama sen şu ömre girip bir virüs gibi yayılana ve ben senin içimde olduğunu anladığım andan itibaren her şey için çok geçti artık. Artık tüm vücudumu saran bu güzel hastalıkla mücadele etmek yerine kendimi ona teslim etmenin daha uygun olacağını düşünmüştüm. Öyle bir zamanda çıka gelmiştin ki hayatıma her şeyin karanlığa gömüldüğü bir anda tünelin ucunda ki bir mum aleviydin önce bense ışığa koşan bir ateş böceği. Sonu ölüm bile olsa ateş böceği aşkı uğruna sevdiği amaç ettiği o ışığa kavuşması gibi bende sana koştum ve tünele her yaklaştıkça küçük bir mum alevi sandığım ateşin aslında ne kadar büyük olduğunu fark ediyor ve her fark edişimde ona olan tutkum artıyordu. Tamam ilerde bir ışık vardı ama önünü görmeye yeterli olmuyordu bu ışık. Ben bu yola çıkıyorsam önümdeki engellerin ne önemi vardı. Zaten amaç zoru başarmak değil miydi hep. Hedef hep ulaşılmaz olmamış mıydı insanoğlu için. Bizde Karıncanın Hacca giderken kendisine “oraya varamazsın” dediklerinde onlara verdiği cevap misali “varamazsam yolunda ölürüm” demesi gibi gözümüzü karatıp çıkmıştık yola Bu tüneli aşmak senelerimizi aldı ışık içinde benim içinde. Öyle acılar gördü ki bu gözler bu süre zarfında ama hep o ışığın sayesinde hayata tutundum. Babam öldüğünde en şiddetli tokatı da o ışık attı en içten sarılmayı da. Çalıştığım işyerinin kapanması ve seneler sonra işsizlikle tanışmam ve ruhsal çöküntü içinde bazen ışığın benimle akıl oyunları oynaması. Bazen sabrımı sınaması bazen beni kendinden uzaklaştırmak istemeye çalışması yanacağımı bildiğinden ve benim yanmamı istemediğinden benden ona yaklaştıkça onun kendini geri çekmesi. Her seferinde söylediğim gibi ben o ateşin narıyla yanmaya çoktan gönüllü iken hangi güç beni o ateşten koparabilirdi ki. Aşk da bunun gibi değil midir dostlar zaten sevdiğinin uğruna yanamıyorsan sevdiğini söylemenizin kuru kuru ne anlamı var sevgi bazen cesaret bazen çılgınlık bazen de kimsenin beklemediğini yapmak kısaca imkansızı başarmak değil midir? Aşk için Aşkın için göz yaşı dökmediysen o aşkın ne anlamı var öyle değil mi ama . Bizde onun için göz yaşı döktük onun için hayata tutunduk her şeyin hedefinde o varken başka ne için yaşanabilirdi ki zaten.
Kendisine söylediğim hep bir söz vardır. Bakın burada sizlerin huzurunda bir kez daha yineliyorum şu an okuyan herkes bunun şahididir. O nun olmadığı bir hayatı istemiyorum onsuz nefes almak istemiyorum. Kaç yıldır aşkımızı büyüttük koca ir ağaç oldu şimdi bu ağacı kesmek değil gölgesinde serinlemek meyvesinden tat alma vaktidir. Bugün çoğunuzun (en azından beni biraz olsun tanıyan dostlarım) merak ettiği bir yazım vardı ismi TUTUKLU ve 12 bölümden oluşan. Oradaki tutuklunun ben olduğumu söylememe gerek yoktu sanırım hepiniz bunu biliyordunuz zaten. Bilmeyenler içinde söylüyorum TUTUKLU bendim. Sevdiğinin kalbinde müebbeti isteyen adam bendim. Biliyorsunuz ki başardım da Sevdiğim kadın Yani Sayın Hakim benim istediğim kararı verdi. Düşünsenize Sevdiğiniz kişi sizi kalbinde müebbetle şereflendiriyor. Bakın dikkat edin cezalandırıyor demiyorum öyle dersem sanki istemiyor gibi olurum. Ben onun kalbinde şerefle yaşıyorum diyorum. Sonra biliyorsunuz Aşk Yazı-Yorum burada anlatılan her sevgi yazısı ona ithaf edilmiştir. Başta da dediğim gibi her şeyin hedefinde o varken başka kime ithaf edebilirdim ki. Biliyorum çoğunuz “iyi biz tutuklunun sen olduğunu biliyorduk da kalbinde kalmaktan şeref duyacağın varlık kim? “ diye soruyorsunuz. Merak etmeyin bugün her şeyi açıklıyorum zira artık dayanma kudretim kalmadı. Sevdiğim varlığın KADINIM’ın kim olduğunu açıklamadan önce size birkaç şey daha söylemek istiyorum.
Öncelikle KADINIM’a buradan yine sana bir şeyler söylemek istiyorum.
EY KADIN! EY GÜZELLİĞİNLE AŞKINLA BENİ YAKAN NADİDE ATEŞ!
Her şeyden önce şunu bilmeni isterim, ben yolunda ölmenin bile şeref olacağını düşünen bir adamım. Ölümün senden geleceğini bilmek bile boynumu kılıcın altına seve seve sokmaya değer. Yetrki kılıcı vuran el senin elin olsun.
Bazen seni çok kızdırıyor bazen de saçmalıyorum sonradan düşündüğümde yaptığım yanlışları kabul ediyorum. Ama senin bir lafın varya hani Aşk dört dörtlük olduğunda aşk olmaktan çıkar diye bende dört dörtlük olamıyorum bu yüzden sevinmeli miyim bilmiyorum. Senelerdir sana olan sevgimde zerre eksilme olmadı bunun en büyük şahidi sensin. Her gün biraz daha artan bir aşkla seviyorum seni sultanım. Evet evet sen benim sultanımsın. Biliyorsun bunu sana daha önce bir kez söyledim ben yapı olarak kolay kolay pes eden biri değilim inatçı savaşçı bir yapım var ama işin ucunda sen olduğunda her şey değişiyor. Ve yenilmeyi kafasına koymuş bir şekilde çıkıyorum karşına galip gelememenin karşında benim için ne denli güzel olduğunu bir bilsen. Bunu sana nasıl anlatabilirim ki.
Biraz önce bir şiir karalamak geldi yine sen kokan bak dinle
Gönlümün Sultanı Kadınım benim
Gönlümün sultanı kadınım benim.
Aşkının ateşiyle yanan tek benim
Ömrüm ömrüne paspas olmuş
Evvelim ezelim ebedim benim
Çarşı gezdim Pazar gezdim olmadı
Nicesini gördüm senin gibi bakmadı
Tenin, terin öyle güzel koktu ki
Hiçbir çiçek senin gibi kokmadı
Bu aşka düşeli ruhum senindir.
Aldığım verdiğim nefes senindir
Gönlündeki tutuklun benim
Gönlümün sultanı kadınım benim.
Sevdamın ateşi boyumu aştı
Aşkımın sınırı dağları aştı
Sana geldi kollarına ulaştı
Artık ne yaparsan kabuldür derim
Gönlümün sultanı kadınım benim
İster cefa eyle bundan sonrası
İster sar beni ey gül goncası
Arzum, emelim hicranım benim
Gönlümün sultanı kadınım benim
Bak şimdi döküldü bu kelimeler
Kimisi saçma bilir kimi deli der
Bunları bana sensin söyleten
Ruhumun derinini böyle inleten
Sevenim sevgim canımsın benim
Gönlümün sultanı kadınım benim
Dert Ortağı derki ömrümsün benim
İlkimde sonumda sensin hep benim
Ruhumun dilberi sevenim benim
Gönlümün sultanı kadınım benim.
Kadınım, Seni çok seviyorum. Her şeyden önce Bana yaşattığın o güzel günler için sana sonsuz teşekkür ediyorum. Bir kez daha peşinen özür diliyorum senden. Yine her zaman ki saçmalamarımı yapabilirim yapı yorumda senin yanındayken kontrolümü kaybediyorum aklım bakışlarının arasında eriyip yok oluyor ne yaptığını bilmez birine dönüyorum. Anlayışına ve sevgine sığınıyorum. Şimdi dilersen senin kim olduğunu açıklamak istiyorum.
Kadınım, ömrüm hayatıma giren en güzel olay en nadide varlıksın hayatımda olmanın güzelliğini onurunu yaşıyorum ömrüme giren en tatlı cadısın. Ve ben de seni mutlu etmeye çalışan küçük cinin. SweetWitch yolunda ölmeye hazır bu adam seni Kendi varlığından çok daha ve hatta senin kendisine olan sevgisinden bile daha fazla seviyor. Ömrümü ömründen, yolumu yolundan ayırmasın Allah’ım. Sensiz bir ömürü sensiz bir nefesi istemiyorum biliyorsun. Hep yanımda hep canımda hep ruhumda ol KADINIM.
Sana aşık sana tapan seni çok seven
Kapında Kölen kalbinde tutuklun olan Adam Dert Ortağı
Kapında Kölen kalbinde tutuklun olan Adam Dert Ortağı
0 Yorum