Topla Dağıt Dinsin Ağıt

Gönderen Dert Ortağı 05 Eylül 2010
http://img64.imageshack.us/img64/8214/mehmettekerlek.jpgBiraz önce TRT de Ramazan Gezgini adlı bir program var orada izlediğim bir insanı szinle paylaşayım istedim İsmi Mehmet Nuri Tekerlek ve onun kısa hayatı

Devlet, Gaziantep'te el sanatlarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla kurs açmayı planlar. Bunun için de bir memuru farklı semtlerde kız öğrenci bulması için görevlendirir. Bu görev Mehmet Tekerlek'e verilir. Mehmet Bey'in vazifesi, 20 kız öğrenci bulmaktır.

O, aldığı görevi yerine getirmek için Gaziantep'in kenar mahallelerinde muhtarlarla birlikte kapı kapı kız öğrenci arar. Bu arayış sırasında bambaşka bir dünyanın kapısı açılır Mehmet Bey'e. Gezdiği yerlerde gerçekten yardıma muhtaç birçok insan vardır. Hayatın bu gerçeğiyle yüzleşen genç memur, yüzyüze geldiği insanlara yardım etme, onların dertlerine ilaç olma isteğiyle dolar. Araştırmasını yaparken bir yandan da bu insanlara yardımcı olmanın yollarını düşünür. Yardıma muhtaç ailelerin adreslerini özel defterine kaydetmeye başlar. Bundan sonra Mehmet Bey'in hayatında yeni bir sayfa açılır.

Bakanlık, kurs açılması için gerekli bütün malzemeyi ve hocayı gönderir. Ama kurs, en az 20 öğrenci bulunması halinde başlayabilecektir. 20'si de kız olacak, 15 yaşından büyük olacak ve ilkokul mezunu olacak. 45 sene önce bu vasıfta kız çocuğu bulmak ise oldukça zordur. Mehmet Bey bu zorluğu aşmak için çok kapı dolaşır, çok insanla tanışır. Tanıştığı insanların adreslerini alan Mehmet Bey, bu adresleri o yılın Ramazan ayında dolaşmaya başlar. Daha fazla insana ulaşmanın yollarını arar. Eşine, dostuna ve nazının geçtiği arkadaşlarına gider. "Siz zaten zekat veriyorsunuz. Benim tespit ettiğim 16 fakir aile var. Bunları size göstereyim, sizinkiler daha fakirse yine onlara verin, eğer benim göstereceğim aileleri daha perişan görürseniz lütfen bu sene bu ailelere yardım verelim." diye teklif götürür. Onları, "deveye hendek atlatırcasına" zor ikna eder. İnsanlardan aldığı yardımları motosikleti ya da belediye otobüsüyle dağıtır ilk zamanlar. Zorla ikna edilen akrabaları ve dostları yardımı verip geri dönerken Mehmet Tekerlek'i, sırtlarına ve kucaklarına almak ister. Tekerlek'in akrabaları, "Meğerse biz zekâtımızı tora toprağa atıyormuşuz. Sen bize asıl fakiri gösterdin. Zaten dinimizin de emri budur. Asıl ihtiyaç sahiplerini bulup vermek lazım." diyerek teşekkür eder. Mehmet Tekerlek, o yıldan sonra hayatını Gaziantep'in fakirlerine yardım bularak geçirir.

Zenginle fakir arasındaki köprü

Mehmet Bey'in ismini Gaziantep'te her yaştan insan biliyor. Zengin ile fakir arasında köprü kuran biri olarak tanınan Tekerlek, yıllardır, "Topla Dağıt Dinsin Ağıt" sloganıyla fakirlere yardım ediyor. 43 yılını Gaziantep'in fakirlerine babalık yaparak geçiren Tekerlek, vakit bulup evlenememiş bile. Yaptığı çalışmalar devlet tarafından da taçlandırılmış; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından üstün ödülüne layık görülmüş. İnsanları 12 ay yardıma çağıran Mehmet Bey, yaşına aldırış etmeden hâlâ çalışıyor. Tekerlek, ömrünün sonuna kadar sevap kazanmaya devam edeceğini söylüyor. Kendisinden sonra bu işi yürütecek ve şu anda da kendisine yardım eden manevi oğlu Ömer Sözcü'yü halefi ilan eden Tekerlek, 2 kız bir de erkek evlat edinerek bakıp büyütmüş. Aynı zamanda 20 yıl tasavvuf musikisiyle uğraşan Tekerlek, yıllarca ney üflemiş. Babası Hacı Mehmet Tekerlek'in de çok yardımsever biri olduğu biliniyor. O da Gaziantepli esnaflardan topladıklarını 44 yıldır geceleri Gaziantep'in fakirlerine ulaştırıyor. Mehmet Bey'e göre, zenginlerin istemesi halinde Gaziantep'te 2 yıl içinde fakir kalmayacak. Mehmet Bey, "Türkiye'ye Gaziantep dışına el atarım. Bunda da iddialıyım. Problem nedir? Nereden başlanır? 44 senenin verdiği bir tecrübe var. Bir görgü var. Maalesef görgüye, tecrübeye, ihtisasa saygı yok bizim memlekette. Herkes kendi bilir. Eğer zekatlar, sadakalar gerçek yerine ulaştırılırsa fakir aile kalmaz. Her Ramazan ayında tahminlerimize göre 20-25 trilyon zekat dağıtılıyor. Bayram bitiyor, hiçbir problem halledilmemiş, fakirin hiçbir yarası sarılmamış. El elde el başta. Antep tabiriyle kaleden kına savrulmuştur. Bu işten en çok toptan bakkaliyeler, fabrikalar, bu işe el atıp aracı olanlar, zengine yol gösterip yaptım diyenler kârlı çıkıyor. Aç gözlüler doyuyor. Fakirler aç kalıyor. Yapılan bu yardımlar fakirin eline ulaşmıyor. Bunu valimize, sanayi odalarımıza, belediye başkanlarına dilimiz döndüğü kadar, bulduğum fırsatlarda açıkladım. Gene sakal küçük söz dinlenmez diye bir tabir var. Ciddiye alana rastlamadım."diyor.

Kendisine yardımcı olmak isteyen, bu işe uygun birçok kişinin kendisiyle birlikte gezdiğini söyleyen Tekerlek, bu kişilerin ancak bir hafta 10 gün gezebildiğini ifade ediyor. 15 günü dolduranların da sadece 1-2 kişi olduğunu kaydeden Tekerlek, "Artık yaşım da hayli ilerledi, küçük yaştan beri bana yardım eden manevi oğlum Ömer Sözcü, bu işi devam ettirmek için gönüllü oldu. Şimdi de bana yardım ediyor. Benden sonra bu işi o devam ettirecek." diyerek sözlerini tamamlıyor.
sayac Kez Okundu
DertOrtagimblogspot.com

0 Yorum

Yorum Gönder

Yeni Düşenler

Abonelik:

E-Posta Adresini Gir: