Ask benim adim, ask... kisacik bir kelimeyim ama anlamim ansiklopedileri asar. Ne rengim belli, ne zamanim? ansizin dikiliveririm karsiniza. beklenmedik zamanlarda sinsice süzülürüm yüreklerinize.adim ask
bir bakmissiniz hizli hizli çarptirmaya baslamisimdir kalbinizi. heyecan yüklerim benliginize, bir anda degistiririm renginizi. siyahtan maviye yol alir kalpler benimle.en acili yürege bile huzur verir benim adim. benim adim ask...
gece gündüz demeden damarlarinizda dolanirim.gururunuzu ve mantiginizi silerim bir anda... size ayni anda korkuyu ve cesareti verip, hayatinizi en tatli oyuna dahil ederim. ben ruhunuza günes gibi dogdugum gibi, bazen geceleri getiririm.benim adim ask...
ben bir karmasayim.size siirler, mektuplar ve güzel sözleri yazdirtan duyguyumdur ben. bir gülde degisir bazen adim ve sevgiliye yol açarim kalpten kalbine. ben size en aptal seyleri yaptiran seyim aslinda. ask benim adim, ask...
bazen ruhunuzu sikistirip, sizi kendinizle basbasa birakirim ve benim sayemde birlesir sevdiginizle elleriniz. benben yaralarim ve yaralarinizi saranim. benim adim asktir...
ben çözümü en zor vakayim.ask benim adim, ask... anlamim ve yasatacaklarim sinirsizdir aslinda ama ne gerek var hepsini simdi anlatmaya. benim adim ask...
beni yasadikça taniyin. bir gün elbet sizin yüreginize de ugrarim. benim adim ask... ben bambaskayim
“Aşk” benim adım aşk, iki sessiz bir sesli harften ibaret değilim sadece. Ne şeklim belli şemalim, ne de zamanım...Ansızın dikiliveririm karşınıza, kalbinizin derinliklerinde demlenip süzülüveririm sevdanıza. Hoşgeldim, benim adım aşk!
Bir de bakmışsınız ki hızla çarpıyor kalbiniz, heyecanlanırsınız ve sesiniz soluğunuz çıkmaz olur. Teninizi kırmızıya boyayan benim utangaçlık boyasıyla biliyor musunuz, o mahçup ifadeyi yüzünüze yapıştıran yine ben...
Gece gündüz demeden damarlarınızda dolanır dururum, gururunuzu ve mantığınızı silerim bir anda sonra “Mantığın bittiği yerde aşk başlar” gibi sözler uydurursunuz, bilmezsiniz ki hiç bitmez aslında. Aynı anda korku ve cesareti veririm size, dizleriniz bağını ben çözerim sonra “Seni seviyorum!” kelimesini düğümlerim dudaklarınıza büyük bir keyifle. Sizi bu tatlı oyuna dahil ederim habersizce, mızıkçılık yapıp bu oyundan çıkamazsınız çünkü asla çıkmak istemezsiniz.
Karmaşık bir duyguyum ben asla tarif edemediğiniz. Şiirler, mektuplar ve güzel sözleri size yazdıran da benim. Kırmızı bir gül olur bazen adım, elele tutuşmuş iki sevgilinin bakışıyım bazen. Size en aptal şeyleri yaptırtan benim; uykunuzu kaçıran ve geceyele gündüzü size karıştırtan da benim işte. Pişman değilim hiç!
Sizi kendinizle başbaşa bırakırım olmadık yerlerde, belki bir otobüs durağında, belki yatağınızda en sevdiğiniz müziği dinlerken. Okulda da bırakmam peşinizi, ne çabuk unuttunuz sıraların üzerine kazıdığınız sevgilinizin baş harfini ve çizdiğiniz o minicik kalp resimlerini, sımsıkı sarılıp izlediğiniz aşk filmlerini! Ben öyle bir şeyim ki sizi hem hayata bağlarım, hem hayattan soyutlarım. Ben yaralarım sizi “Ayrılık” adı altında ve yaralarinizi yine ben
Size daha fazla anlatmayacağım kendimi, beni siz tanıyın. Benimle tanışmak için beklemeyin. Beni ararsanız sevgilinizin telefon rehberinde “Aşkım” adım, mesajlarda “Canım, sevdiceğim, herşeyim...” Aşık olmadım diyenlere inanmayın, er geç hepiniz adımı öğreneceksiniz. Adımı bildiğiniz ama umursamadığınız şeylerin önüne koyacaksınız, “Aşk filmi, aşk mektubu, aşk ikisiri, aşk acısı...” Durmayın şimdi “Seni seviyorum, sana aşığım işte” deyin binlerce kez. Utanmayın hiçbir şeyden, bırakın sürüklesin sizi rüzgarım, bırakın kendinizi sevdanın kollarına. Aşk benim adım aşk, merhaba işte ben geldim. Hoşgeldim, misafir değilim kalplerinizde kiracı hiç değil. Şimdi sadece adımı fısıldayın, çünkü ben geldim.
Hepinizin içinde sabırlı bir tohum gibi kendi kozamda saklı durdum, bir gün bir güneş parladı, bir yağmur düştü ve tohumken çatlayıp çiçekler açtığımı, ruhunuzda rengarenk bir agaç gibi rüzgarlarla dansettigimi gördünüz. Sonra rüzgarlarla dans eden çiçekler, manasız kaprisler, yanlış anlamalar ve çalmayan telefonlara dönüşür. İçiniz yanıp kavrulur, adıma lanetler okursunuz, beni öldürmek için çabalar durursunuz. Eksilirsiniz; bu acıdan kurtulabilmek için eksilmeye bile razı gelirsiniz su içemez, yemek yiyemezsiniz. Zamanla farklı tohumlar olduğunu görürsünüz ve sadece sevinç yada acının değil içinde her ikisinin de olduğunu görürsünüz. Ayıramazsınız bu ikisini aynı mavi rengi gökyüzünden ayıramadığınız gibi. Ama içinzdeki o aşk ve sevda isteği hiç bitmez ah siz yok musunuz siz yine bir yolunu bulup düşersiniz peşime, aşık olursunuz.
Aşk benim adım aşk, yüreklerinize geldim. Açın kapılarınızı, kırın gönlünüzdeki kilitleri, çünkü ben geldim. Hoşgeldim!" benim... öyle bir seyim ki sizi hem hayata baglarim, hem hayattan soyutlarim. sararım “Yeni aşk” tadında. Hiç yaşamadığınız şeyler yaşatırım size... Sevgilinizle içtiğiniz bir bardak çayın şekeriyim, beraber gezdiğiniz sokaklarım dudaklarınız birleştiğinizde aşktır yine adım ama tutkuya dönüşürüm ansızın.
0 Yorum