ABD'de HBO kanalında 14 Mart’ta yayına giren, Steven Spielberg ve Tom Hanks ortak dizide, 2. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusunun Pasifik cephesinde görevli Amerikan askerlerinin hikayesi konu ediliyor. Dizinin geçtiğimiz pazar günü yayınlanan 3. bölümünde ise 1922 yılında İzmir'in 3 yıl süren Yunan işgalinden kurtuluşu sırasında Türklerle ilgili asılsız suçlamalar yer aldı.
ABD’nin dev yapımından Türkiye’ye ağır itham!.. haberi için tıklayınız…
Dizide İzmir'in Türkler tarafından yakıp yıkıldığı iddia edilen sahnede Yunanlı anne, "Türkler 1922'de girip yakıp yıktılar. Her şey gitti. Hayatta kaldıysan annem ve benim gibi kaçardın. Ama biz rıhtıma kadar gidebildik. Sonra bir gemiye yüzdük. Kaptan bizi gemisine aldı ve Pire'ye kadar götürdü. Hayatlarımızı kurtardı. Ama evimiz gitmişti. Ne yapacaktık? Buraya geldik" ifadelerini kullanmıştı.
Dün yerel ve ulusal medyada geniş yer tutan haber sonrası iddialara Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nden bilgi ve belge dolu yanıt geldi.
Kent Arşivi ve Müzesi Müdürü Yar. Doç. Dr. Oktay Gökdemir Egedesonsöz’e ilettiği makalesinden gerçeği dış ülke arşivlerinden düzenlenmiş bilgilerle net bir şekilde ortaya koyarken, müzeden yangının daha önce yayınlanmamış görüntülerine de ulaştık.
Tüm bilgiler ışığında kentte 1922 yılında yaşanan yangın hakkındaki gerçekler gün gibi ortada: Yangınla ilgili olarak özellikle 1922 yılının Batı basını; başta İngiliz, Amerikan, İtalyan ve Fransız basını olmak üzere yangının sorumluluğunun Türklere yüklenemeyeceğini açık bir dille o dönem ifade etmişlerdir. Yine yangına ilişkin olarak sigorta kumpanyalarının resmi itfaiye şefi Paul Greskoviç’in ayrıntılı raporu yangının, Ermeni mahallesinde öncelikli olarak çıktığı ve Ermenilerin yangını provoke ettikleri şeklindedir.
İşte yangının Yunan kaynaklarından alınan ve daha önce hiç yayınlanmamış görüntüleri:
FRANSIZ KAYNAKLARININ IŞIĞINDA 1922 İZMİR YANGINI
13 Eylül 1922’de başlayan ve yaklaşık beş gün süren, İzmir kentinin üçte ikisini yok eden İzmir yangını üzerine spekülasyonlar gün geçtikçe artmaktadır.
Yangın üzerinden uluslararası alanda çıkar mücadelesi yapan bazı çevreler, İzmir yangınını kamuoyunun gündeminde tutmaya çalışarak kendi tezlerinin haklılığını tarihsel gerçekleri çarpıtarak kanıtlama yoluna gitmektedirler. Bunlar içerisinde özellikle diaspora Ermenilerinin tarih dışı yöntemlerle ortaya koymuş oldukları “İzmir’i 9 Eylül 1922’de kente giren Türk ordusu yaktı!” iddiası bilimsel olarak çürütülmüş olsa da bazı maksatlı çevreler tarafından sürekli gündemde tutulmaktadır. Yangınla ilgili olarak özellikle 1922 yılının Batı basını; başta İngiliz, Amerikan, İtalyan ve Fransız basını olmak üzere yangının sorumluluğunun Türklere yüklenemeyeceğini açık bir dille o dönem ifade etmişlerdir. Yine yangına ilişkin olarak sigorta kumpanyalarının resmi itfaiye şefi Paul Greskoviç’in ayrıntılı raporu yangının, Ermeni mahallesinde öncelikli olarak çıktığı ve Ermenilerin yangını provake ettikleri şeklindedir.
Yangın üzerinden uluslararası alanda çıkar mücadelesi yapan bazı çevreler, İzmir yangınını kamuoyunun gündeminde tutmaya çalışarak kendi tezlerinin haklılığını tarihsel gerçekleri çarpıtarak kanıtlama yoluna gitmektedirler. Bunlar içerisinde özellikle diaspora Ermenilerinin tarih dışı yöntemlerle ortaya koymuş oldukları “İzmir’i 9 Eylül 1922’de kente giren Türk ordusu yaktı!” iddiası bilimsel olarak çürütülmüş olsa da bazı maksatlı çevreler tarafından sürekli gündemde tutulmaktadır. Yangınla ilgili olarak özellikle 1922 yılının Batı basını; başta İngiliz, Amerikan, İtalyan ve Fransız basını olmak üzere yangının sorumluluğunun Türklere yüklenemeyeceğini açık bir dille o dönem ifade etmişlerdir. Yine yangına ilişkin olarak sigorta kumpanyalarının resmi itfaiye şefi Paul Greskoviç’in ayrıntılı raporu yangının, Ermeni mahallesinde öncelikli olarak çıktığı ve Ermenilerin yangını provake ettikleri şeklindedir.
Bütün bunlarla birlikte İzmir yangını, günümüzde gerek akademik gerekse popüler çevrelerde güncelliğini korumaya devam etmektedir. Hatta öyle ki yangına ilişkin olarak sadece tarihçiler değil sosyolog ve sosyal psikologlar da toplumların nasıl anımsadıkları ya da unuttukları üzerine İzmir yangınını bir örnek olay olarak inceleyerek genellemeler yapmaktadırlar. Tarih yazıcılığının son dönemlerde ulaştığı çağdaş yöntemleri devreye sokarak yapılan bazı sözlü tarih araştırmalarında da İzmir yangını, tarihsel tanıklıklar eşliğinde sunulmaya çalışılmıştır. Yangın, popüler tarih araştırmaları için de önemli bir araştırma öznesi haline gelmiş ve birçok gazeteci yangın meselesi üzerinden ideoloji meşrulaştırmasına gitmiştir.
Bu iddianın bilimsel gerçekleri yansıtmadığını, İzmir’in Türkler tarafından değil, aksine Ermeniler tarafından yakıldığını Amerika Birleşik Devletleri arşivlerinde yapılan çalışmalar kanıtlamıştır.
Bu çalışmalar içerisinde özellikle bir çalışma dikkat çekicidir. Bkz. Türkkaya Ataöv, Ermeni Belge Düzmeciliği, İleri Yayınları, İstanbul 2006, ss. 131-151.
Batı basınında yangınla ilgili ortaya çıkan haber ve yorumlar için bkz. Orhan Koloğlu, “İzmir Yangınının Ardındaki Gerçek”, Popüler Tarih, Eylül 2003, ss. 52-57.
Dönemin İzmir basınının yangın ve yangına ilişkin olarak ele almış olduğu haber ve yorumlara ulaşmak gerçekten çok zordur. Zira yangın, İzmir’in tarihsel ve kültürel belleğini de yok edecek ağır tahribatlar yaratmıştır. Bununla birlikte Greskoviç’in İzmir yangınına ilişkin raporu İzmir’de yayımlanan Şark gazetesinde 4 sayı halinde tefrika edilmiştir. Bilindiği gibi Şark gazetesinin imtiyaz sahibi Halil Zeki idi ve gazete Milli Kütüphane karşısında Beyler Sokağı’nda çıkarılıyordu. Gazete, Greskoviç’in yangına ilişkin raporunu “İzmir Sigortaları İtfaiye Kumandanı Greskoviç’in İzmir Büyük Yangını hakkındaki raporudur” başlığı altında yayımlanmıştı. Bkz. Şark, 21 Kanun-ı Evvel 1338 (21 Aralık 1922), sayı 308.
Bu analizlerin en ilginçlerinden birisi için bkz. Biray Kolluoğlu Kırlı, Forgetting the Smyrna Fire, History Workshop Journal, Issue 60, Oxford University, 2005, ss. 25-44.
AKSOY: İDDİALAR YALAN
Uluslararası İzmir Araştırmalar Merkezi Genel Yönetmeni Gazeteci Yazar Yaşar Aksoy da, ''The Pacific'' isimli dizide anlatılan, 1922'de Türklerin İzmir'i yağmaladığı ve insanları öldürdüğü iddialarının doğru olmadığını bildirdi.
Uluslararası İzmir Araştırmalar Merkezi Genel Yönetmeni Gazeteci Yazar Yaşar Aksoy da, ''The Pacific'' isimli dizide anlatılan, 1922'de Türklerin İzmir'i yağmaladığı ve insanları öldürdüğü iddialarının doğru olmadığını bildirdi.
Aksoy, ''İzmir Yangını''nın yeni bir soykırım maddesi olarak uluslararası alana çıkarılmaya hazırlandığını belirtti.
''İzmir Yangını'' ile ilgili olarak üç uluslararası belge bulunduğunu, bunların Greskoviç, Prestiss ve Dumasmill raporları olduğunu hatırlatan Yaşar Aksoy, dönemin itfaiye raporlarına göre İzmir'i Ermeni çetecilerin yaktığını söyledi.
'YANGINI ERMENİ ÇETECİLER ÇIKARTTI'
Aksoy, şunları kaydetti: ''Yüzlerce belge bu üç önemli temel belgeyi doğrulamaktadır. Eldeki bulgulara göre Paul Greskoviç, yangın sırasında İzmir İtfaiye Müdürüdür. Ancak, kendisi Osmanlı Devleti'nin bir görevlisi değildir. İzmir'in Hristiyan kesimini sigorta eden Batılı Sigorta Şirketleri Konsorsiyumu'nun kurduğu İtfaiye Teşkilatı'nın müdürüdür. Avusturya asıllı bir Hristiyan olan Paul Greskoviç, yangın sırasında tuttuğu resmi notlarını İstanbul İşgal Kuvvetleri kumandanlarından Amiral Bristol'a tevdi etmiştir. Bu rapor, 'ABD Kongre Kütüphanesi Amiral Bristol Koleksiyonu' evrakı arasında '38 Genel Yazışmalar' dosyası içindedir.
Paul Greskoviç Raporu, 13 Eylül 1922'de İzmir'in Ermeni mahallesi olan Basmane'den, tam 25 ayrı kundaklanmış binadan büyük patlamalarla çıkan müthiş yangının rüzgarın ters esmesi neticesinde Kadifekale'den Bayraklı'ya doğru tüm Hristiyan mahallesini üç gün içinde yine rüzgarın şiddeti sebebiyle yakıp kavurduğunu belirterek, yangını Ermeni çetelerinin çıkardığını apaçık belirtmiştir.''
'APAÇIK İFTİRA'
Denizden şehrin içine doğru esen İzmir'in klasik rüzgarı imbat sayesinde, Türk, Müslüman ve Yahudi mahallelerinin yakılmasının planlandığını anlatan Aksoy, şöyle devam etti: ''Kader, o tarihte rüzgarı ters yönde fırtına şeklinde üç gün boyunca estirmiştir. Yine Amiral Bristol Koleksiyonu 38 Genel Yazışmalar Dosyası içinde bir önemli belge daha vardır. ABD'nin Orta Doğu Yardım Komisyonu (Near East Relief) Başkanı Mark O. Prestiss, yazdığı raporda, bire bir yaşadığı yangın hakkında Paul Greskoviç'in görüş ve tespitlerine tamamen katıldığını ve kendi raporuyla da yangın çıkaran unsurların Ermeni çetelerini işaret ettiğini belirtmektedir.
Yine körfezde bulunun Fransız gemisinde görevi başında olan Fransız Amirali Dumesnil, 28 Eylül 1922 tarihli raporunda, şehri Ermeni kundakçıların yaktığını derinlikli analizlerin sonucunda açıklamaktadır.''
Yaşar Aksoy, ''şehri Türklerin yaktığı iddiasının, bire bir kesin belgeler ortaya serilmedikçe apaçık bir iftira'' olduğunu söylediKaynak:www.egedesonsoz.com
0 Yorum