Müslümanların hınzırla imtihanının ilahi maksadına her ne kadar Müslümanlar farkında olamasalar da küresel müfsidler farkında.
Bu nedenle Mâide Suresi’nin 3 Ayet-i Kerime’sinde açık bir şekilde
- Boğazlanmadan kendiliğinden ölmüş (meyte) hayvanlar,
- Allah'tan başka birinin adı anılarak kesilmiş hayvanlar,
- Doğularak öldürülmüş hayvanlar,
- Taş veya sopa vb. ile vurulup öldürülmüş yada başka hayvanlarca boynuzlanmış veya yırtıcılarca parçalanmış hayvanlar,
- Kan ve
- Domuz tartışmasız bir şekilde ‘haram’ kılınmış.
- Allah'tan başka birinin adı anılarak kesilmiş hayvanlar,
- Doğularak öldürülmüş hayvanlar,
- Taş veya sopa vb. ile vurulup öldürülmüş yada başka hayvanlarca boynuzlanmış veya yırtıcılarca parçalanmış hayvanlar,
- Kan ve
- Domuz tartışmasız bir şekilde ‘haram’ kılınmış.
Devamında ise bu haramlara uymamak Allah c.c.’ye itaatsizlik olarak belirtiliyor.
Bugüne kadar jelâtin isterse yağ asitleri, süt tozları gibi birçok katkı maddesi ile sayısız ürüne karıştırılan domuza ait ürünler, kimi fıkıhçılarla değişime uğradığı gibi basiretsiz fetvalarla Müslümanlar, küresel oyunu içine çekilmesine yardım ede geldiler.
Hz Âdem a.s. ve Hz Havva r.a.’a yasaklanan –her ne ise o– yasak yiyecek, hangi maksatla yasaklanmış ise Allah adına kesilmeyen hayvanlar, hınzır/domuz ve kan bu maksatla yasaklanmış olmalı.
Bir yandan yasaklamadaki maksadı göz ardı edip diğer yandan Müslümanlara yönelik bir çıkar yol sun(a)mayan günümüz İlahiyatçılarının önemli kısmının kolaycı fetvaları veya geç kalmışlıkları yüzünden faiz meselesinde olduğu gibi adım adım domuz katkılı, hibritli, GDO’lu ve diğer şüpheli sağlıksız ürünlere müptela edildik.
İslam Dünyası’ndan bir bilim adamının ortaya çıkarılması arzulanırken Sidney Üniversitesi kamu sağlığı bölümünden vicdan sahibi Prof. Dr. Simon Chapman’ın ortaya çıkardığı, sigara filtrelerindeki domuz kanı kullanımı, Müslüman tiryakiler için bir milat olması gerekli.
Fıkıhçılarımız hâlâ sessiz. Fakat Prof Saim Yeprem konuşuyor. “Domuzun kanı değil eti haram” diyen bu Prof, bir İslam Hukukçusu yani fıkıhçı değil. Fıkıhçı olmadığı halde her konuda ahkâm kesen bu zat, bir kelamcı.
Siz bir fıkıhçı olmayan bir kelamcıyı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı yaparsanız olacağı budur. Buda gösterebilir ki bu makamlarda görev almada ehliyet çok da dikkate alınmıyor.
Diğer yandan fıkıhçılar susunca adam eski bir emekli bir Diyanet mensubu olarak kelamcı biri açıklama yapıyor. Diyanet adına açıklama yapmasa bile eski Din İşleri Yüksek Kurulu başkanı olması medyaya Diyanet’in açıklaması olarak yansıyor. Ya da vukufiyeti olmayanlar bunu böyle algılayabiliyor.
Ayrıca Maide Suresi 3’de ister domuz, ister herhangi bir hayvan isterse de insan olsun tüm “kan”ların tüketilmesi Allah c.c. tarafından “haram” kılındığı halde bunu bilmek için bir fıkıhçı olmaya gerek de olmadığı halde bu zat çıkıp, “domuz kanı haram değil” diyebiliyorsa bu arada niyeti sorgulamak zorundayız. Bu güne kadar ki çok sayıdaki tartışmalı fetvalarına birini daha ekledi diyerek geçiştiremeyiz bu ifsadı.
Ve Diyanet ise hâlâ sessiz.
S.Ü. İlahiyat Fakültesi’nden İslam Hukuku profesörü Orhan Çeker hocayı aradım. “Hocam, yanılıyor muyuz yoksa kan haram değil mi?” dedim.
“Hoca bunu ancak cahil biri söyler. Bunu söyleyen kişi saptırıyor. Bu sözün sahipleri Kur’an’dan ve fıkıhtan haberdar kimseler olamaz” dedi.
Netice itibariyle;
Sigaranın sağlıksızlığı konusunda sigara üreticileri dâhil herkes hem fikir…
Tütününde genetik yapısı oynanarak GDO’lu hâle getirildiği biliniyor…
Bağımlılık yapıcı etkisinin yanı sıra içeriğinde karbonmonoksit, arsenik, metanol, DDT, kadmiyum, bütan gazı, aseton, naftalin, amonyak, styrene, benzen, nitrozamin, formaldehit, hidralazin, vinil klorür, nikel, polonyum, polisiklik aromatik hidrokarbonlar gibi elliden fazla kanserojen ve zararlı zehir içeriyor sigara.
Özellikle, dünyanın en büyük GDO’cusu Monsanto’ya ait dünyanın en tehlikeli ve doğada asla kaybolmayan kimyasalı DDT’de içeriyor. (DDT hakkında kapsamlı bilgi için Deccal Tabakta’ya bakınız)
Son olarak da haramlığı şüphe götürmeyen kan yani domuz kanı eklenmesi…
Şimdi sormak lazım, hâlâ sigara içmeye devam edecekler “akıllı” kimseler mi?
Kanaatimce sigara içmeye devam edeceklerin ‘suç ehliyeti’ taşımadıklarına dair vesika çıkarılmalı. Çünkü onlar, iyiyi kötüyü ayırt edemeyecek durumdalar.
Dindar olduğunu iddia edenleri ise ir’ab dışı bırakmak şart.
Son olarak Sayın Başbakan’a sormak gerekiyor.
Sokakta sigara içenlerin paketlerini alıp tarih düşerek yaptığınız koleksiyon iyi güzelde hâlâ sigara içenleri milletvekili yapmaya onlarla çalışmaya devam etmeniz tenakuz değil mi?
Ya birincisinden ya ikincisinden vazgeçmeniz gerekiyor.
Kemal ÖZER
0 Yorum