Alnı öpülesi kadın’a

Gönderen Dert Ortağı 12 Mayıs 2010
" Alnı öpülesi kadın’a.... “

Şehrimin üzerine perdelenirken akşam,
Kapıda dibi tutmuş bir gece karşılıyor beni.
Beni bekleyen dört duvar yalnızlığı…
Ve kırık aynalarda,
İpini çeken yarım cümlelik adam...
Ve yüreğimde içten ice kanayan sensizlik…
Gayri sen yoksun dudaklarımda…
Yitip gidiyorum ucu ateşe verilmiş “ sel “ gibi..
Eksiliyorum ipi kopmuş bir “ gün “ gibi..
Gayri sen yoksun satırlarımda…
Yusuf’un ayak dibinde,
Dibi kör kuyulardayım / sana geç kalmışlığımı vurmaktayım..
Gayri sen yoksun gözyaşlarımda..
Eyyub’un dilsiz yüreğinde,
Tuz basılmış yaralarındayım / dua dua “ sana “ kanamaktayım..

Yoksun be alnı öpülesi kadın…
Acılarım kanarken yoksun…
Adının altı harfini mühürlediğin dudaklarımda,
Sensizliğin kelimeleri yanmakta…
Gayri sen yoksun ayak uçlarımda…
Şakağındayım sensiz zamanlarımın..
İnfazındayım senli varlığımın..
Kiracısıyken dünyevi menzilin,
Sensizliği dayayıp yüreğime
Tek kurşunla kendimi vurmaktayım..
Sen yoksun tuza bandırılmış acılarımda…
Sensizlikte bir yanımda,
İçimde seni öldürmemin hükmü verilirken,
Bir yanımda,
Bensiz varlığında “sensiz “yaşamanın ödülü
Yaralı göğsümde paslanmakta
Gayri sen yoksun tozlu yollarımda…
Ait olduğum karanlıklara gidiyorum
Kenarı ateşe verilmiş bir mektup gibi.
Ve sen yoksundur gayri.
Baktığım her kadında,
Kendimi “sana “ intihar ediyorum…
Ve sensizliğin düğümü boynuma geçirirken
Sen’li cümleleri şakağından vurup
Sana yenilmişliğimi ilan ediyorum…


Sen yoksun…
Yokluğunda seni yaşatma çabasındayken
Altı kelimelik adın sökülüyor dudaklarımdan..
Ve akıp gitmiş bir " sel " gibi süzülüyorum kilsiz topraklara.
İnce tesbih taneleri gibi savruluyorum ayak uçlarına.
Sen " bensiz " Cennet bahçelerinde yürürken,
Ben yaşanıp bitmiş bir " gün " gibi düşüyorum hatıralara.
Oysa...
Oysa sen olsan yanımda taşları yastık bilirdim..
Varlığında bir dilim ekmeği bile bereket bilirdim...



Ey alnı öpülesi kadın,
Gelmeyeceksin biliyorum..
Gel(me) ne olur..
Acılarımla kanamasın yüreğin..
Gel(me ) sakın…
Gözyaşlarımla ıslanmasın gözlerin…
Var git sevgili…
Mutluluklar senin olsun…
Acıların ise benim….
Boşver aldırma sen bana..
Ben senin acılarına kefilim sevgili…
Yokluğumda mutlu olacaksan,
Bensiz gölgelerden Cennete varacaksan
Var git sevgili..
Adım dudaklarında anılmasın..
Git hadi sevgili...
Giderken de kapıyı üzerime kilitle...
Yüreğimin anahtarı yanına almayı unutma sevgili..
Ardında bakmadan git sevgili….
Yokluğun benim olsun…
Kopar sancağını son kalesi düşmüş zaferlerimden…
Kanatlan artık düşlerine yaralı yüreğimden..
Ben ki; yarım cümlelik adamım…
Bırak tamamlanmasın varlığım senle…
Ben ki; hayat mektebinde,
“ Aşktan “ bütünlemeye kalan talebeyim..
Ben ki; sensizlikte “ yalnızlığına “ gebeyim..
Aldırma gözlerimden düşen ıslak pınarlara..
Yüreğimden yüreğini al da git..
Beni “ bana “ bırak sevgili…
Bana vaat edilen mutluluklarım sende,
Günahların ise bende kalsın...
Hadi topla cümlelerini dudaklarımdan..
Topla gülüşlerini tuza bandırılmış yaralarımdan….
Bana tozlu yollar yakışır sevgili..
Sana ise Cennet...
Sana ait hiçbir şey kalmasın gayri..
Sadece bir kadını varlığında değil de,
Yokluğunda yaşatma onuru kalsın bana…

“ Ey yüreği öpülecek kadın;
Yokluğum, mutluluğun olsun “

---- Yarım cümlelik adam’dan “ alnı öpülecek kadın’a -----



3 / Mayıs / 2007

İsmail Sarıgene
sayac Kez Okundu
DertOrtagimblogspot.com

0 Yorum

Yorum Gönder

Yeni Düşenler

Abonelik:

E-Posta Adresini Gir: